10 Ağustos 2007 Cuma

Mutluluk hormonuyla sigaraya 4 günde veda

Dünyada 27 yıldır uygulanmasına rağmen Türkiye’de yeni yaygınlaşan luxopunktur yöntemiyle, nikotinin vücudun üretmesini engellediği mutluluk hormonunun harekete geçmesi sağlanarak, yoksunluk hissi yaşatmadan sigara bağımlılığına 4 günde son veriliyor.

Konya’da luxopunktur yöntemini uygulayan özel bir hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. Kutsi Öncü, sigarada bulunan nikotin ile mutluluk hormonu diye bilinen endorfin arasında ters bir ilişki olduğunu söyledi.

Sigara kullanan kişilerin vücudunun, nikotin nedeniyle endorfin salgılayamadığını belirten Öncü, “Nikotin kana girdiği zaman, endorfin hücreleri mutluluk hormonunu üretemez hale gelir. Böyle bir durumda kişi, artık mutluluğu nikotinde arar. Nikotin, sigara bağımlısına yalancı bir mutluluk hissi verir” dedi.

Hastanelerinde uyguladıkları luxopunktur yönteminde, bir cihaz yardımıyla vücuda enfraruj ışınları verdiklerini belirten Öncü, “Bu ışını vücudun 38 uyarı noktasına tatbik ediyoruz. Bu noktalara uyguladığımız ışınlar sayesinde, sinir hücreleri bol miktarda endorfin salgılamaya başlıyor. Böylece kişinin mutluluğu bulmak için nikotin almasına ihtiyaç kalmıyor” dedi.

Bu yöntemin dünyada 27 yıldır uygulandığını, Türkiye’de de son 7 yıldır kullanılmasına rağmen yeni yaygınlaşmaya başladığını bildiren Öncü, son derece etkili olan yöntemle, kişinin sigarayı bırakmayı gerçekten istemesi durumunda yüzde 90 oranında başarı sağlandığını belirtti.

YOKSUNLUK SENDROMU YAŞANMIYOR
Yöntem sayesinde mutluluk hormonunun harekete geçirilmesiyle, kişinin sigara içmeyince hissettiği sinir, stres, çarpıntı, ağız kuruluğu gibi yoksunluk sendromunu yaşamadığını belirten Öncü, “İnsan organizması, bir maddeyi kabullenmişse ve onun fizyolojik karşılığını yok etmişse, bağıra bağıra bu maddeyi istiyor. Buna bağımlılık diyoruz. Uyguladığımız yöntem sayesinde, kişi bu ağır tabloyu yaşamıyor” dedi.

Bu yöntemin başarıya ulaşması için kişinin sigarayı bırakmaya kararlı olmasının da çok önemli olduğunu belirten Öncü, “Bu tüm bağımlılık maddelerinden kurtulmak için geçerli. Önce beynin programlanması gerekiyor. Bu yapıldıktan sonra, uyguladığımız ışın yöntemi çok etkili bir destek oluyor” diye konuştu.

SU VÜCUTTAKİ NİKOTİNİ TEMİZLİYOR
Bu yöntemi uygularken sigaradan kurtulmak isteyenlere 3 önemli tavsiyede bulunduklarını ifade eden Dr. Kutsi Öncü, şunları kaydetti:
“Bunlardan birincisi günde en az 3 litre su içmeleri. Çünkü nikotin, suda çok kolay ve hızlı eriyor. Suyun vücuttaki nikotini temizlemesine paralel olarak, ışın uygulamasıyla tetiklemek suretiyle endorfin cevabını çok hızlı alıyoruz. Ayrıca günde 3 kez 50 gramdan az olmamak üzere yoğurt yenilmesi gerekiyor. Yoğurtta bulunan birtakım antikorlar sinirlerin yatışmasını sağlıyor. Üçüncü tavsiyemiz de kahve çay ve kola gibi maddelerin 3 hafta süreyle alınmaması. Çünkü madde bağımlılığının yanı sıra bir de davranışsal bağımlılık var. Yemekten sonra, arkadaşları geldiğinde, çay kahve içtiğinde sigara yakmak gibi. Bunlar sigara içme çağrışımı yaptırdıkları için, bir süre ara verilmesini tavsiye ediyoruz.”

Yöntemin 4 günde sonuç verdiğini belirten Öncü, kişiye 25’er dakika süreyle uyguladıkları ışın yönteminin sadece 175 YTL olduğunu sözlerine ekledi.

Güneş sistemi dışında sürpriz gezegen



Bir yıldızın yörüngesinde dönen yeni gezegen, Jüpiter’den yüzde 70 daha büyük. Bilim insanlarına göre, gezegen öyle büyük ki, gizeminin varolan teorilerle açıklanması çok güç.

Uluslararası gökbilimcilerden oluşan bir ekip, Arizona, California ve Kanarya Adaları’nda kurulu teleskop ağını kullanarak önemli bir keşfe imza attı. Bilim insanı, güneş sisteminin dışında bugüne dek bilinen en büyük gezegeni keşfettiklerini açıkladı.

Herkül takım yıldızında bulunan gezegene TrES-4 adı verildi. Gezegen, Jüpiter’den yüzde 70 daha büyük.

Dünyadan yaklaşık 1500 ışık yılı uzakta olan gezegen, ana yıldız etrafındaki dönüşünü yaklaşık 3.55 günde tamamlıyor. Bu da yeni gezegende bir yılın bir haftadan daha az olması anlamına geliyor.

Ana yıldızdan 7 milyon kilometre uzakta olmasına rağmen gezegenin yüzeyinin sıcaklığının 1327 derece olduğu tespit edildi.

Yeni gezegen dünyayla yıldızı arasından geçerken yıldızın ışınlarının yüzde birini engelliyor. Bu da parlaklığını azaltıyor.

Bilim dünyası, dev gezegenin keşfini sevinçle karşıladı. Zira, uzmanlar mevcut bilimsel verilerle açıklanamayacak kadar büyük olan gezegenin incelenmesinin, güneş sisteminin dinamiklerini daha iyi anlamak adına önemli bir adım olacağını düşünüyor.

Gökbilimciler, yeni keşifleriyle işgili ayrıntıları Astrophysical Journal dergisinde yayımlayacaklar.

Pirelli takviminin kamera arkası kitap oldu


Pirelli’nin en önemli müşterilerine ve ünlü isimlere hediye olarak yolladığı takvimin kamera arkası görüntülerinin toplandığı ‘Back Stage’ adında bir kitap, bugüne dek su yüzüne çıkmamış birçok kareyi içeriyor.


1964 yılından beri yayınlanan ve her yıl sadece Pirelli’nin önemli müşterileriyle sınırlı sayıda ünlü isme yollanan Pirelli takvimi en prestijli noel hediyelerinden biri kabul ediliyor. Birbirinden ünlü isimlerin poz verdiği takvimin çekimleri her yıl tanınmış bir fotoğraf sanatçısı tarafından gerçekleştiriliyor. Bu da takvimin basit bir duvar süsü olmaktan öte neredeyse sanat eseri kategorisinie girmesi için önemli bir sebep teşkil ediyor hiç şüphesiz.

1964’den 2005 yılına kadar gerçekleştirilen tüm takvim çekimlerinin kamera arkası görüntülerinin bir araya toplandığı “Back Stage” adlı bir kitap bugüne kadar su yüzüne çıkmamış birçok kareyi meraklılarla buluşturuyor.

Kitapta Herb Ritts, Peter Lindbergh, Annie Leibowitz, Bruce Weber, Richard Avedon ve Patrick Demarchelier gibi ünlü fotoğraf ustalarının gerçekleştirdiği çekimlerin kamera arkası görüntüleri yer alıyor. Milla Jovovich, Cindy Crawford, Christie Turlington, Carre Otis, Monica Belluci ise takvim için kamera karşısına geçen ünlü simalardan yalnızca bir kısmı.

Hatırlanacağı üzere 2006 yılında takvimi Türk fotoğrafçı Mert Alaş çekmişti. 2007’nin en önemli özelliği ise Sophia Loren, Penelope Cruz, Naomi Watts ve Hilary Swank gibi beyazperdenin yıldızlarının takvim için poz vermiş oluşuydu.

2008 takvimi ise henüz piyasaya çıkmasına 4 ay olmasına rağmen medya gündeminde yer almaya başladı. Çekimlerini Patrick Demarchelier’nin yapacağı takvimin dekorunu ise Çin’in Şangay kenti oluşturacak. Takvime bu yıl poz veren isimler arasındaysa Çin’in uluslararsı yıldızı, oyuncu Maggie Cheung bir adım öne çıkıyor.

Suyun altında 15 dakika nefesini tuttu


Alman dalgıç Tom Sietas, suyun altında en uzun süre nefesini tutma rekoru kırdı.

Tom Sietas, ABD’de bir talk-show programında gerçekleştirilen rekor denemesinde, tam 15 dakika 2 saniye suyun altında kaldı.

Amerikan WABC Televizyonunda yayınlanan “Live With Regis And Kelly” adlı talk şov programı, alman dalgıç Tom Sietas’ın yeni bir rekor denemesine sahne oldu.

Sietas, rekor denemesi için su tankerinin içine daldı ve tam 15 dakika 2 saniye suyun altında kaldı.

Alman dalgıç, böylece kendisine ait olan 14 dakika 25 saniyelik rekoru 37 saniye daha geliştirmiş oldu. Rekor denemesinden önce ciğerlerinin açılması için oksijen alan Tom Sietas, başlarda zorlandığını itiraf etti.

Tom Sietas’ın Guiness Rekorlar Kitabı’na girmek için suda verdiği bu mücadeleyi, programın sunucuları ve seyirciler de nefeslerini tutarak izledi.

Tom Sietas, 130 metreyle en uzun serbest dalış rekorunu da elinde bulunduyor.

19 Şubat 2007 Pazartesi

Cep'ten film ve maç dönemi


Televizyonu 'cep'e sığdıran teknoloji olarak tanımlanan 3. nesil (3G) GSM hizmetlerinin hayata geçirilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararı çıktı. 6 ay içinde çıkılacak ihaleyle en az dört şirkete üçüncü nesil lisans yetkisi verilecek.

Bu sayede Hazine'nin kasasına girecek miktarın 1 milyar Euro'yu aşması bekleniyor. GSM operatörleri; Turkcell, Telsim ve Avea 3G'ye uyumlu altyapı hizmetlerini bir yıl öncesinden tamamladıklarını belirterek, söz konusu hizmete bir an önce geçilmesini istiyor.

3G neler getirecek?

Cep telefonundan görüntülü konuşma yapılabilecek.

Televizyon izlenebilecek.

İnternete ADSL gibi geniş banttan bağlanılacak.

Film ve müzik klipleri 'cep'e çok daha hızlı indirilebilecek.

E-devlet hizmetlerine mobil olarak da erişilebilecek.

İnteraktif oyunlar yayılacak, video mesajlaşma gerçekleşebilecek.

Veri indirme ücretleri mevcut GPRS tarifelerine göre daha ucuz olacak ve hız artacak.

Zaman

16 Şubat 2007 Cuma

Kadınları en iyi anlayan 50 erkek...

Bilim, sanat, iş dünyası, medya dünyasındaki etkili kadın isimlerden oluşan jüri, "kadınları en iyi anlayan" 50 erkeği belirledi.
The Observer gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, aralarında Kirstie Allsopp, Christiane Amanpour, Imogen Edwards-Jones, Emma Forrest, Emilia Fox, Kirsty Young gibi medya, sanat ve iş dünyasından isimlerin bulunduğu "kadın jüri", ilk Oskar’ını geçen yıl kucaklayan, "yaşayan en seksi erkek" unvanını son beş yıldır kimseye kaptırmayan 45 yaşındaki aktör George Clooney’i, "kadınları en iyi anlayan erkekler" listesinin de ilk sırasına yerleştirdi.
Jüri, müzmin bekar Clooney’e bu unvanın verilmesine gerekçe olarak "evcil hayata geçmeye hazır görünmese de" verdiği demeçler ve yaşam tarzının kadınların beğenisiyle örtüşmesini gösterdi.

İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ SIRADA DOKTORLAR BULUNUYOR
Üreme hormonlarına ilişkin çalışmaları, 1960 yılında doğum kontrol hapının geliştirilmesine neden olan 86 yaşındaki bilimadamı Carl Djerassi, listenin ikinci sırasında yer alıyor. Jüri, Djerassi’ye olan saygısını "yüzyılın en önemli sosyal fırsatlarından birinin mucidi, kadınların kendi hayatlarının kontrolünü ele geçirmelerine yardımcı oldu" ifadeleriyle dile getirdi.
Djerassi’nin "Liberal ve bağımsız bir kadın, kendi doğurganlığının da yetkilisi olmalıdır" sözleri, bilimadamını listenin ilk beşinde yer almasının da nedeni olarak gösteriliyor.
Kısırlık tedavisi yönündeki çalışmaları kadar, ileriki yaşlarda annelik ve tek ebeveynli çocuklar konusundaki açıklamalarıyla da tanınan 66 yaşındaki Robert Winston da "kadınları en iyi anlayan 3. erkek" unvanına sahip oldu.

BILL CLINTON İLK 5’TE
ABD’nin unutulmaz başkanları arasında yer alan, Amerikan halkı arasındaki popülerliğini "Monika Lewinsky" skandalına rağmen kaybetmeyen Bill Clinton, listede ilk beş arasında kendine yer buldu.
Clinton’un başkanlığı döneminde, kadınların meslek edinmesi, küçük işletme açmaları için kredi desteği sağlanması, çeşitli sağlık hizmetlerine ulaşımlarının kolaylaştırılması gibi önemli programları yürürlüğe koyduğunu ifade eden jüri, başkanlık sonrası kurduğu Bill Clinton Vakfının AIDS konusundaki çalışmalarının ve Clinton’un başkanlık yarışındaki eşine verdiği desteğin de önemli olduğunu belirtti.
Jüri, eşini aldatan Clinton’un, bu davranışlarına rağmen ilk beş arasında yer almasına gerekçe olarak da "özenli ve düşünceli biçimde seçilmiş iyi işlerin, kadınlara kur yapan bir adamın hatalarını örtebileceğini" gösterdi.
Observer’ın haberine göre, 50 kişilik listede, uygun fiyatla giyim olanakları sağlayan Arcadia Grubun sahibi Dorothy Perkins, "süs bebeği görüntüsü yerine, kadınların daha rahat olabilecekleri kıyafet tarzlarını benimsediği için" Mark and Spencer Mağazalarının CEO’su Stuart Rose, "kadınlar artık maço politikalardan sıkıldı" diyen ve kadınlar arasındaki oy oranı giderek artan İngiliz muhalif lider David Cameron, "her filmi kadınlara yönelik bir övgü, destan" olarak nitelendirilen İspanyol film yönetmeni Pedro Almadovar, kredilerinin büyük bölümü kadınlara kullandırılan Grameen Bank’ın kurucusu, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus, "çıplak pozlar vermenin sadece kadınlara özgü olmaması gerektiğini söyleyen" yeni James Bond Daniel Craig, "erkekleri anlamak isteyen kadınları anlattığı kitaplarıyla" yazar Nick Hornby gibi isimler yer alıyor.

Çift sim kartlı telefon Türkiye'de

İki farklı hattın aynı anda faal olabildiği, kullanılabildiği “dünyanın ilk” çift SIM kartlı cep telefonu General Mobile DST01, KDV dahil 799 YTL'ye dünya ile aynı anda Türkiye'de satışa sunuldu.

Telefonun Türkiye distribütörlüğünü yapan Gençcell Genel Müdürü Muzaffer Gölcü, düzenlenen basın toplantısında, mobil operatörlerin yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'de cep telefonu kullanıcılarının yüzde 37'sinin çift SIM kart kullandığının belirlendiğini aktardı.

Özellikle iş adamlarının çoğunun hem çift kart hem de çift telefon bulundurduğuna dikkati çeken Gölcü, DST01 modelinin içinde bulunan çift anteni sayesinde iki farklı operatörün ya da aynı operatörün iki farklı kartının aynı anda çalışmasına olanak sağladığını, böylece iki telefon taşıma ya da bir hat kullanımdayken diğerinin kapalı olması gibi sorunların sona ereceğini anlattı.

Gölcü, avuç içi bilgisayar tarzında tasarlanan modelin dokunmatik olduğunu ve iki ayrı tuş ile her bir hattın kullanılmasına olanak sağladığını dile getirdi. Muzaffer Gölcü, telefonun 256 MB mikro SD kart, 1,3 megapiksel kamera, 262 bin renk, USB şarj, MP3 çalar, MPEG4 oynatıcı, video kaydedicisi, el yazısı girişi ve 2 inç TFT dokunmatik ekran ve e-mail alıp gönderme özelliklerine sahip olduğunu ifade etti.

Kore'de tasarlanıp Çin'de üretilen GM DST01 modelinin son kullanıcıya KDV dahil 799 YTL fiyatla satılacağını açıklayan Gölcü, hedeflerinin yılda 100 bin satış yaparak yüzde 20'lik pazar payına ulaşmak olduğunu söyledi.
Gölcü, şu ana kadar herhangi bir GSM operatörü ile anlaşmadıklarını belirterek, 3G teknolojisine sahip Q100 modeli cep telefonunu bu yılın ikinci çeyreğinde Türkiye'de piyasaya sunacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / haber7.com

Gmail'den herkese açık 2 GB kapasite

Google'ın ücretsiz e-posta hizmeti Gmail, dünya ile aynı anda Türkiye'de tüm internet kullanıcılarının kullanımına açıldı. e-posta adresi alanlara, 2 GB'lik kapasite verilecek.

Google Türkiye Ülke Müdürü Erem Karabey, internet kullanıcılarının artık davete gerek olmadan ücretsiz olarak Gmail e-posta adresi alabileceklerini söyledi.

Uygulamayı Türkiye'de bütün dünya ile aynı anda başlattıklarını belirten Karabey, bugüne kadar spam mailleri uzakta tutmak için koruma amaçlı kapalı hesap açma sistemini tercih ettiklerini, koruma sistemine yönelik yaptıkları çalışmaların sonucunda son kullanıcıların spam maillerden rahatsız olmayacağı noktaya gelindiğini, bu nedenle Gmail'i herkese açtıklarını söyledi.

2 GB'lık kapasite

Karabey, Türkçe olarak kullanılabilecek Gmail'in, 2 GB'lık kapasiteye sahip olduğunu açıkladı:

''Bunu Türkiye'de veren yok. Böylece kullanıcılar mesajlarını silmeden daha fazla bilgi, dosya ve resim saklama olanağına sahip olacak. Biz diyoruz ki, e-postalarını artık silmeyin, fotoğraflarınızı silmeyin, hepsi orada dursun ve e-postanızın içinde bunu kim, ne zaman atmıştı vesaire diye yazmayın.

Çünkü arama fonksiyonu var. Yani e-postalarınız içinde arama yapabiliyorsunuz. Google'nin arama gücünü Gmail'inizin içinde olduğunu düşünün ama bu aramayı sadece hesabın sahibi yapabilecek tabii...''

Konu bazında gruplama

Erem Karabey, Gmail'de e-postaların konu bazında gruplama olanağının da sağlandığını belirterek, ''Mesela gelen kutunuza düşen bir mailin konusu 'Cumartesi akşam programı' olsun. Sonra Ahmet yanıtladı, onun konusunda 2 yazıyor, Ayşe'nin yanıtına 3 yazıyor... Hepsi orada tutuluyor. Yani bir konuyla ilgili bütün e-postaları alt alta tutuyor'' dedi.

Gmail'in içinden chat yapılabildiğini kaydeden Karabey, bunun için herhangi bir programın download (indirme) işlemine gerek kalmadığını, e-posta adresine girildiğinde bir pencere açıldığını, adres listesindeki kişilerin online ya da offline olup olmadığının görülebildiğini ve her bilgisayarda ekstra bir işlem yapmadan bu hizmetten yararlanılabildiğini anlattı.

Kaynak : CNN Türk & Haber7.com

12 Şubat 2007 Pazartesi

Beslenmede doğru bilinen yanlışlar

Sağlılı beslenmede doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken uzmanlar, “Üç öğün esmer ekmek yemeyin. Portakalın beyaz liflerini atmayın” uyarısında bulundu.

İzmir'de bu yıl 5'incisi düzenlenen Halk Kongresi'nin ‘Sağlıklı beslenmede doğrular ve yanlışlar’ konulu oturumunda konuşan Prof. Dr. Sezgin Ünal, sağlıklı beslenmede ekmeğin önemine değindi. Ekmeğin çok zengin bir besin maddesi olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Ünal, çok ekmek yemenin kiloya neden olacağı inancının yanlış olduğunu belirtti. Prof.Dr. Ünal, “Ekmek karbonhidrat kaynağı gıdalarla birlikte alınırsa örneğin börek, pilav, makarna gibi kiloya neden olur. Bunun dışında her gün düzenli bir şekilde ekmek yemek gerekir. Ekmeği fazla tüketmenin sakıncası yok. Kepek, çavdar ve yulaflı tahıl ekmekleri bağırsak fonksiyonları açısından daha yararlı. Ancak üç öğünde sadece esmer ekmek yemek doğru değil. Fırından yeni çıkan sıcak ekmeğin midede hazmı çok zor. Ekmeği soğuk yiyin ve buzdolabında saklayın. Dolaptan çıkarınca da ısıtın” dedi.

Sebze ve meyvelerin keskin bıçakla doğranmasını, sebzelerin az suda en fazla 3 dakika haşlanmasını öneren Prof. Dr. Aydın Ural, sebzelerin eksi 18 derecede dondurularak saklanmasıyla vitamin değerini koruyacağını belirtti. Prof. Dr. Ünal, “Sebzeyi küçük dilimler halinde kesmeyin. Meyvenin suyunu sıkmak vitamin değerini düşürür. Elmayı kabuğuyla yiyin, portakalın sadece sarı kabuğunu soyun, altındaki beyaz kısmı C vitamini deposu. Mikrodalga fırının kaçak yapması boyun ve böbrek rahatsızlıklarına neden olur. Balık yağı içmek, balık yemek yerine geçmez. 1 gram balık yağında 9 kalori var” dedi.

Manyak oldum

10 yıllık evliliğini bitirme kararı alan Doğa Bekleriz, yaşadığı ilişkiler konusunda konuşmama kararı aldı. Son olarak 20 yaşındaki üniversite öğrencisi bir gençle görüntülenen ünlü manken, "Kimse benim içimde yaşadıklarımı bilemez. Dolayısıyla bu konularla ilgili yorum yapmıyorum" dedi.

Psikolojik tedavi gördüğünü söyleyen Bekleriz, "İyice manyak oldum. Doktorum ilk önce kendimi düşünmem gerektiğini söyleyerek beni teskin etti. Artık sadece kendimi düşünüyorum" dedi!..