15 Ocak 2007 Pazartesi

Tecavüz mağduru denen kız bakire çıktı

Nesin Vakfı'nda tecavüze uğradığı ileri sürülen kızın, Adli Tıp'ta yapılan muayane sonunda bakire olduğu anlaşıldı. Suçlanan çocuklara ise işkence yapıldığı belirlendi



Nesin Vakfı'nda öne sürülen tecavüz iddialarıyla ilgili tutuklanan iki gencin suçsuz olduğuna ilişkin ciddi bulgular ortaya çıktı. Tecavüze uğradığı iddia edilen Z.K. (14) adlı kızın Adli Tıp Kurumu'nda yapılan tetkiklerde "bakire olduğunun" belirlenmesiyle F.A. (17) ve E.A. (18) serbest bırakıldı.

Cezaevinde kaldıkları 2 gece 3 gün boyunca fiziksel ve psikojik şiddete maruz kaldıklarını ileri süren çocuklar, "Falakaya yatırıldık, plastik borularla dövüldük" dediler. Nesin Vakfı Yönetmeni Prof. Dr. Ali Nesin, "Çocuklarımızın ve suçlanan vakfımızın haklarını mahkemede arayacağız" diye konuştu.

İstanbul Çatalca'daki Nesin Vakfı'nda kalan F.A. ve E.A., aynı yurtta kalan Z.K.'nın annesinin şikâyeti üzerine "tecavüz" iddiasıyla 8 Ocak'ta gözaltına alındılar. Ali Nesin, çocukların gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, iddiaların asılsız olduğunu, olayın özel bir televizyon kanalı tarafından planlandığını söyledi.
Tecavüz edildiği ileri sürülen Z.K. tetkik için Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken, F.A ve E.A. da 10 Ocak'ta tutuklanarak cezaevine konuldu.

Çubukçu: Yanınızdayım

Ancak Adli Tıp Kurumu'ndan gelen Z.K.'nın bakire olduğu yönündeki rapor, F.A. ve E.A.'ya yöneltilen suçlamaları temelinden sarstı. Yönetmen Ali Nesin, yaşanan olaylar karşısında yıprandıklarını belirterek Milliyet'e şunları söyledi:
"Psikolojik desteğe ihtiyacımız var. 5 günde 1 kap sıcak yemek yedim. (Devlet Bakanı) Nimet Çubukçu aradı ve yanımızda olduğunu söyledi. Bu bizim için moral oldu. Bundan sonra vakfımızı korumamız lazım. Eğer tecavüze uğradığı ileri sürülen kızımız bakire çıkmasaydı, kendimizi aklayamayacaktık. Yani vakfa geldiğinde bakire olmayabilirdi, o zaman ne yapacaktık. Peki bir daha böyle bir saldırıyla karşılaşmamak için ne yapmalıyız? Ya vakfı kapatacağız ya da vakfa gelen her çocuğu kızlık muayenesine göndereceğiz. 1 hafta annesine gitti diyelim, yeniden kızlık kontrolü yapıp vakfa mı alacağız? 30 yılda kurduğumuz vakfın imajı, 2 günde bozuldu. Atılan çamurun izini temizleyeceğiz."

Şiddet rapora geçti

Cezaevinden çıktıktan sonra Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen F.A ve E.A'nın gördüğü şiddet, rapora da yansıdı. Dr. Ferhat Işık'ın verdiği raporda olayın öyküsünde çocukların, "Cezaevi gardiyanları tarafından plastik boruyla vurulmak suretiyle darp edilmiş olduğu" belirtildi. Raporda el, dirsek, tüm yüzeyi parmakları kapsayan ekimoz olduğu vurgulandı.

'Sapık torunlar'

Tecavüz iddiasıyla karşı karşıya kalan ve bu nedenle 2 gece 3 günü cezaevinde geçiren çocuklar, yaşadıkları travma nedeniyle sarsıldıklarını vurguladılar.
Milliyet'e konuşan çocuklardan F.A., şunları söyledi: "Bayrampaşa Cezaevi'ne girer girmez işkence başladı. Bir gardiyan girişte, 'Suçun ne ulan?' dedi. Bir şey söylemedim. Bir başka gardiyandan suçumu öğrendikten sonra plastik uzun borularla bacaklarıma ve ellerime vurdu. Sonra falakaya yatırdı.
Acıdan topuklarıma basarak yürüdüm. Normal yürüyemiyorum diye sinirlenip sırtıma vurdu. Döndükten sonra aynı plastik boruyla sırtıma vurdu. Sonra beni karantinaya götürdüler. 2 metrelik yerde 6 kişi kaldık. Ertesi sabah çıktık. Bir başka gardiyan enseme enseme vurdu. 'Nesin'in sapık torunları!' diye tekme attı. Sıraya sokup saçlarımızı kestiler. Daha sonra götürüldüğüm A1 koğuşundaki koğuş ağası da suçlamayı öğrenip beni dövdü.

Gece 24.00 sıralarında gardiyan gelip tahliye olduğumu, gideceğimi söyledi. Girişte 100 YTL paramı aldıkları için tek kuruşum yoktu. Birisi 10 YTL verdi. Gecenin karanlığında bir çıktım, sağanak halinde yağmur yağıyor. Tek başıma tramvaya binip eve gittim."

Doğru tecavüzcü koğuşuna

E.A. da başına gelenleri şöyle anlattı:

"Nezarethaneye alındığım 8 Ocak Pazartesi doğum günümdü. Çarşamba günü Metris Cezaevi'ne kondum. Cezaevini koruyan askerler dosyadan suçumu okur okumaz beni dövmeye başladılar. Dört asker tekme, tokat atmaya başladılar. Sonra gardiyanlar suçumu öğrenince bir fasıl da onlar dövdü. Ardından karantinaya götürdüler.

Bir görevli Allah'a inanıp inanmadığımı sordu. İnandığımı söyleyince şaşırdı, 'Aziz Nesin Vakfı'ndan gelmiyor musun? Oradan gelip de nasıl Allah'a inandığını söylüyorsun?' diye bağırmaya başladı. Karantina koğuşunda 80 kişi filan vardı. Soranlara suçumun hırsızlık olduğunu söyledim.

Cuma günü karantinadan çıkarılıp tecavüz koğuşuna konuldum. Ümraniye sapığı, Avcılar sapığı, bir yüzbaşı sapık hepsi bu koğuşta kalıyordu.

Daha önce, 'Seni bir daha karşımda görmeyeyim' diye beni döven gardiyan tecavüz koğuşunda beni görünce 'Seni görmeyeyim demiştim' diyerek yeniden dövdü. Bir gardiyan, 'Seni buradan çıkarıp cinayet koğuşuna koyarım' diye beni tehdit etti. Üstü kapalı tecavüz edilmekle ve öldürülmekle tehdit ettiler."


Milliyet

ABD İncirlik'te ne hazırlığı yapıyor?


ABD, Almanya'daki üssünden takviye olarak İncirlik'e 16 yeni F-16 gönderdi. ABD, sebep olarak 'Türkiye ile ortak tatbikatı' gösterdi. Ancak asıl strateji iki ülkeye gözdağı.
Yeni Irak stratejisini ülkedeki İran bağlantılarını kesmeye odaklayan ABD, Adana'daki üssüne savaş ve erken uyarı uçakları gönderdi. Üç yıl aradan sonra gelen ilk uçakların Türkiye ile ortak tatbikat için geldiği iddia edildi.

ABD 'nin geçen hafta açıkladığı Irak'ın yeni strateji planına temel teşkil eden en önemli noktalardan biri de ülkedeki çatışma ortamına destek veren dış güçlerin faaliyetlerini etkisizleştirmekti. Başkan Bush'un 'toprak bütünlüğünü korumak' olarak açıkladığı bu stratejinin temeli de İran ve Suriye'nin ülkedeki gizli faaliyetlerini kesmek için daha fazla baskı yapılması etrafında şekilleniyordu.

F-16'LAR ALMANYA'DAN
Nitekim geçen hafta kuzeydeki Kürt kenti Erbil'de yapılan ABD operasyonlarında İran ofislerinin basılması, direnişçilere destek verdiği öne sürülen İranlıların tutuklanması da bu yönde atılmış bir adım olarak yorumlanıyor. İngiliz Guardian gazetesi konuyu mercek altına aldığı geniş bir yorum-haberinde Adana'da bulunan İncirlik üssünde bu strateji kapsamında son günlerdeki hareketliliğe dikkat çekti.

PATRIOT YERLEŞTİRECEK

İran üzerindeki baskıları giderek daha belirgin bir hale gelmesini gösteren kanıtlar arasında ABD'nin İncirlik üssüne geçtiğimiz cuma günü takviye olarak 16 F-16 uçağı göndermesi de gösterildi. F-16'ların ABD'nin Almanya'daki üslerinden erken uyarı sistemli Awacslar eşliğinde getirildiği bildirildi. Son 3 yıldır İncirlik üssüne yapılan bu ilk askeri araç takviyesinin "Türkiye-ABD ortaklığıyla yapılacak bir askeri tabikatta kullanılacağı" da belirtildi. Ortadoğu ülkelerine Patriot savunma sistemlerinin de yerleştirilmesi planlandığını yazan gazete, Bush'un yeni strateji planının Irak Çalışma Grubu ve İngiltere'nin İran'la doğrudan görüşmeler yapılması önerilerinin tersine daha büyük bir risk alarak Irak bağlantılarını koparmaya yönelik olacağı yorumunu da yaptı.

İRAN-SADR YAKINLIĞI

Gazete, Şii İran'ın Irak'taki en güçlü Şii lider Mukteda Es Sadr ile olan yakın ilişkisine değindi. Sadr'ın geçen yıl Tahran'a yaptığı ziyarette üst düzey İranlı yetkililerle görüştüğünü hatırlattı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın son dönemde ABD'ye yaptığı "Çekilirseniz Irak'taki kaosa son verme konusunda aracı olabiliriz" teklifinin de işgale karşı bir koz olduğu belirtildi. Irak'ın üst düzey Şii liderlerinin çoğunun İran doğumlu olduğuna da dikkat çekildi.

İran, Erbil baskını için ABD'den tazminat istiyor

Irak'ta geçen hafta ABD ordusu tarafından Erbil'de tutuklanan 5 İranlı ile ilgili kriz belirsizliğini koruyor. ABD dün tutuklanan İranlılar'ın Devrim Muhafızları üyesi olduğunu ve Iraklı militanlara para sağladığını öne sürdü. İran ise diplomat olduğunu açıkladığı 5 vatandaşının derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyin Tahran'da düzenlediği basın toplantısında "Amerika Irak'taki ofislerimizi zarar verdiği için bize tazminat ödemeli" dedi. Irak kaynakları ise İranlı diplomatların yakında serbest bırakılacağını ve ABD'nin baskınlar sırasında gerçek hedefi şaşırdığını söylüyor.






Sabah

Baş döndüren icatlar!

Dünyada bilgisayar devrimini başlatan Bill Gates, 1200 basın mensubunun karşısına çıkarak "Dijital devrim başlıyor" dedi.



Microsoft’un sahibi Bill Gates; evde TV, bilgisayar, MP3 çalar ve cep telefonu gibi tüm elektronik cihazları birbirine bağlayan son sistemi tanıttı. Gates, “Artık TV’yle internete bağlanıp film izlenebilecek” dedi

Dünyada bilgisayar devrimini başlatan Bill Gates, ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES), 1200 basın mensubunun karşısına çıkarak “Dijital devrim başlıyor. Artık dünya tamamen değişecek” dedi. Amacının, tüm elektonik cihazları birbirine bağlayarak insan hayatını tamamen kolaylaştırmak olduğunu belirten Gates, Microsoft’un evler için özel olarak tasarladığı bir server (işletim merkezi) ve yazılımı Vista’yı tanıttı. Quattro olarak adlandırılan sistem sayesinde evdeki telefon, bilgisayar, MP3 çalar, oyun konsolu ve televizyon kablosuz ortamda birbirine bağlanıyor.

ELEKTRONİKLER BİRLEŞTİ
Hafızasına DVD formatında 1000 film kaydedebilen Quattro tüm medya (resim,ses,video) dosyalarının ana bir merkezde hafızaya alınmasına olanak sağlıyor. Örneğin, cep telefonuyla çekilen bir video görüntüsü tek bir tuşa basılarak Quattro’nın belleğine gönderiliyor; kullanıcı daha sonra bu videoyu kumandanın yine tek bir tuşla televizyon ekranından izleyebiliyor. Ayrıca internetten indirdiğiniz bir şarkıyı yine Quattro aracılığıyla kablosuz ortamda MP3 çalarınıza aktarabiliyor veya dijital kamera ile çekilen fotoğraflarınızı ister cep telefonuna, isterseniz bilgisayara gönderilebiliyorsunuz.

INTERNET TV GELİYOR
Gates ayrıca 2 yılda 11 milyon satan X-Box oyun konsolu ile televizyonlara internet üzerinden film indirilebileceğini müjdeledi. Internet TV Protocol formatında çalışan yeni X-Box’larla aynı zamanda dijital TV yayınları da izlenebilecek. Yani TV’de sadece kanallar değil, istenilen programlar, istenen saatte izlenebilecek. Teknoloji devi Sony de doğrudan internete bağlanarak DVD formatında film indirilmesini sağlayan yeni ürününü Las Vegas’ta tanıttı.

BİLGİSAYARLAR ARTIK DOKUNMATİK!
Microsoft, yeni ürünleri için birçok teknoloji deviyle işbirliğine gitti. Bilgisayar devi HP’nin yeni bilgisayarı TouchSmart’ta Microsoft’un işletim sistemi Vista kullanılıyor. Bilgisayar, ekranına yapılan bir dokunuşla verilen komutları yerine getiriyor.

SAAT KENDİ KENDİNİ AYARLAYACAK
Microsoft’un yeni sisteminde yer alan elektronik duvar saati, periyodik olarak internete bağlanacak. Saat kendini ayarlayacak ve günlük hava durumu bilgilerini sesli olarak okuyacak.

Otoda sesli komut
Otomotiv devi Ford ve Microsoft, arabalarda cep telefonunu ve müzik sistemini sürücünün sesli komutuyla çalıştıracak bir teknoloji geliştirdi. Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtımı yapılan “Sync” adlı yeni teknoloji sayesinde sürücüler yoldan gözünü ayırmadan ve ellerini kullanmadan cep telefonundan istediği numarayı arayacak, kısa mesajlarını otomobilin panelinde okuyabilecek veya istedikleri radyo kanalını sadece sesli kumandayla ayarlayabilecek. Bu yıl aralarında Ford Focus’un da bulunduğu 12 Ford modeline yerleştirecek sisteme cep telefonu, el bilgisayarı, MP3 çalarlar da bağlanabiliyor. Sync yazılım sistemi, şimdilik sadece İngilizce, Fransızca ve İspanyolca komutları anlayabiliyor.

VATAN

Uçağı ABD'liler mi düşürdü?

Ulaştırma Bakanı Yıldırım 34 kişinin öldüğü uçak kazası için konuştu: "Türk heyeti enkazı göremedi".


"ABD'liler düşen uçağın enkazını kaldırmış. Türk heyeti enkazı göremedi. Sadece olay yeri incelenip uçağın düşüşü ile ilgili bir kroki çizildi. Kara kutu incelenmeden uçağın düşürüldüğü konusunda açıklama yapmak doğru değil. Olayı, meşhur olmak ve sesini duyurmak için üstlenen bazı gruplar var."

İdam sırasında başı koptu

Irak hükümet sözcüsü: "Barzan'ın kafası, sık rastlanmayan bir şekilde, vücudundan ayrıldı"

Irak hükümeti, Saddam Hüseyin'in bu sabah idam edilen yardımcılarından Barzan İbrahim El Tikriti'nin başının, infaz sırasında koptuğunu açıkladı.

Saddam'ın yardımcıları El Tikriti ile Avad Hamid El Bender'in infazlarıyla ilgili bilgi veren hükümet sözcüsü Ali El Dabbah, Barzan İbrahim'in kafasının, TSİ 03.00'daki infaz işlemi sırasında koptuğunu söyledi.

El Dabbah, düzenlediği basın toplantısında, "Barzan'ın kafası, sık rastlanmayan bir şekilde, infaz sırasında vücudundan ayrıldı" dedi.

Dabbah, cesetlerin, defnedilmeleri için birkaç gün içinde ailelerine teslim edileceğini kaydetti.

A.A

Tayland'da kuş giribi SALGINI

Tayland'da 6 aydır ilk kez kuş gribi salgını başgösterdi. 1900 dolayında ördek itlaf edildi.


Tarım Bakanlığı, laboratuvar sonuçlarıyla, ülkenin kuzeyindeki Phitsanilok bölgesindeki bazı ördeklerin H5N1 virüsü taşıdığının tespit edildiğini bildirdi.

Bakanlığın Çiftlik Hayvanları Dairesi Başkanı Pirom Sriçan, 1900 dolayında ördeğin itlaf edildiğini belirtti. Tayland'da son olarak geçen temmuz ayında kuş gribi salgını görülmüştü.

Vietnam'da da yeni salgınlar başgöstermiş, Endonezya'da ise son dönemde hastalıktan 4 kişi yaşamını yitirmişti.

Kanser için yeni bir ilaç geliştirildi

L-NNA isimli ilaç, ilk testlerde kanserin yayılmasına neden olan enzimi engellemeyi başardı.


The Lancet Oncology dergisinde yer alan makalede, L-NNA isimli ilacın henüz deney safhasında olduğu ve küçük bir grup denek üzerinde test edildiği belirtildi.
Sözkonusu ilacın, tömürün kan desteğini korumasına yardım eden, böylece kanser hücrelerinin büyüyerek yayılmasını sağlayan nitrik oksid maddesinin üretilmesiyle ilgili bir enzimi engellediği bildirildi.

7 KADIN 11 ERKEK ÜZERİNDE DENENDİ

İlacın nihai sonuçunu görmek için 3 safhalı bir program uygulanacağını belirten doktorlar, ilacın 1. Safha olarak adlandırdıkları bölümde 7 kadın ve 11 erkek üzerinde denendiğini kaydetti. Deneklerden 12'sinin akciğer kanseri, 5'inin prostat kanseri ve birinin de rahim kanseri olduğu ifade edildi.

Yüksek dozda ilaç verilen 8 hastada, tedaviden 1 saat sonra tümörlerdeki kan desteğinin kaydedeğer oranda düştüğü ve bu oranı 24 saat boyunca muhafaza ettiği bildirildi.

İlacın 3 hastada yüksek tansiyon, diğer 3 hastada ise yüksek kalp çarpıntısına yol açtığı kaydedildi. Mount Vernon Kanser Merkezi'nden Quan-Sing Ng, ilk sonuçların daha sonraki deneyler için ümit verici olduğunu belirtti.